Doğum eyleminin gerçekleşmesi ve sonlanmasıyla birlikte başlayan, gebelik döneminde kadın vücudunda meydana gelen değişikliklerin hemen hemen gebelik öncesi durumuna geri döndüğü 6-8 haftalık dönem, lohusalık dönemi adını almaktadır. Lohusalık dönemi, bebeğin plasenta ve zarlarının ayrılmasından sonraki 42 haftalık süreyi kapsamaktadır.

Lohusalık dönemi, lohusa ve bebeğin hastalıklara karşı savunmasız kaldığı ve bu bakımdan korunmaları gereken, özen gerektiren bir dönemdir.

Doğumdan sonraki lohusalık süreci, enfeksiyon açısından yüksek risk oluşturmaktadır. Bu dönemde cinselliğe ara vermek anne sağlığı açısından önemlidir. İlk cinsel ilişkide emzirme olsa bile gebe kalınabileceği unutulmamalıdır. Anne ve bebek sağlığı için 2 yıldan önce gebelik düşünülmemelidir. Bu dönemdi aileler kendilerine uygun gebelikten korunma yöntemlerini seçmelidir. Doğum sonrasında emziren kadında östrojen yetersizliği olduğu ve yorgunluktan dolayı cinsel isteksizlik gelişebilmektedir. Bu durumlarda eşlerin birbirlerine anlayış ve yardımseverlikle yaklaşmaları ilişkiyi kurtaracaktır.

Bunları ihmal etmeyin;

• Eller sık yıkanmalıdır.
• Normal doğum sonrası ayakta ve her gün ılık duş almalıdır. Sezaryen doğumlarda yara bölgesi şeffaf bantla korunmalıdır.
• Doğumdan sonra ilk 6 saat içinde idrar yapılmalıdır. Bağırsak hareketleri için haftada en az 3 kez kısa yürüyüşler ve egzersizler ihmal edilmemelidir.
• Her tür besinden yeterince ve öğün atlanmadan alınmalıdır. Unlu, yağlı ve kızartma türü besinlerden kaçınarak sulu gıdalara yönelmelidir.
• Meme çatlağı için emzirmeden önce ve sonra meme ucunu anne sütü ile temizlemesi yeterli olabilmektedir. Gerektiğinde doktordan yardım alınmalıdır.
• Aşırı veya uzun süreli kanamalarda hemen doktora başvurmak hayati önem taşır.

Lohusalık dönemin nelere dikkat edilmeli?
Lohusalıkta beslenme nasıl olmalı?
Lohusalıkta annede ne gibi değişiklikler meydana gelir?
Lohusalıkta eş ne tür destekler vermelidir?

Tüm bu sorularınızın cevapları için bizimler iletişime geçebilirsiniz.